1. Yemek yok mu?

Kakalı bir bezin kafanıza doğru uçuşa geçmesini istemiyorsanız böyle bir soru sormak yerine mutfağa gidip yemek hazırlayacağınızı söyleyebilirsiniz. Pişmiş bir yemek varsa ne ala… Yoksa mutfak becerilerinizi göstermenin tam zamanı.

2. Bu bebek neden ağlıyor?

Bebeğin neden ağladığını bilse, emin olun gerekeni de yapardı. Unutmayın, bebeği annelerin doğurmuş olması, hiç değilse başlangıçta bebek bakımı konusunda sizden çok daha fazla şey bildikleri anlamına gelmez. Bundan sonra öğreneceklerini ise kolaylıkla siz de öğrenebilirsiniz. Yeter ki bunu gerçekten isteyin. Yeter ki bilinçli ya da bilinçsiz olarak ?bilmemek özgürlüktür? düsturunu benimsemeyin!

3. Neden ağlıyorsun?

Hormonlar, duygu yükü, doğum sonrası bunalımı, başaramama kaygısı, çaresizlik duygusu, yanlış yapma korkusu… Kim bilir? Muhtemelen anne de neden ağladığını tam olarak açıklayamayacaktır. Dolayısıyla neden arayışına girmek yerine sevgi ve anlayış dolu bir kucaklama, teklifsiz yardım verme, yardım ve destek olanaklarını araştırmayı deneyebilirsiniz.

4. Ama ben bütün gün çalıştım…

Emin olun ki anne de bütün gün çalıştı. Üstelik o, bütün gün çalıştığı işi yapmaya halen devam ediyor ve en azından belli bir süre boyunca 24 saat bu işte çalışacak… Ona biraz dinlenme ve tazelenme olanağı yaratmaya ne dersiniz?

5. Galiba altını değiştirmek gerekiyor…

Bravo, harikasınız! Bebeğinizi tanımaya ve ihtiyaçlarını anlamaya başladınız. Peki bunları karşılamaya da başlayacak mısınız? İnanın bebeğin bezini çıkarmak, poposunu temizlemek ve yeni bir bez takmak yüksek bebek bakım eğitim diploması gerektirmiyor. Üstelik doğumdan itibaren bebeğinizin temel ihtiyaçlarını karşılamanız onunla aranızda güçlü bir bağlanmanın gerçekleşmesini sağlayacak. Böyle değerli bir ödülü geri çevirebilir misiniz?

6. Beni ihmal ediyorsun…

Yeni annenin bebeğini neredeyse takıntı düzeyinde düşünmesi son derece doğaldır. Zaman zaman annenin radar ekranından çıksanız bile, anne ile bebek arasındaki bu yoğun duygu alışverişi son derece önemlidir. Evet anne bugünlerde bebeğe aşık. Ama unutmayın siz de bebeğinize aşık olabilirsiniz. Bu, bebeğinizle aranızdaki bağlanmayı güçlendirmek gibi harika bir şeye hizmet etmenin yanında, eşinizle aranızda güzel bir bağlantı oluşturmanızı da sağlayacaktır. Ne de olsa, şu anda eşinizle aranızdaki en önemli ortak nokta bebeğiniz. Anne-baba olmakla ilgili keşiflerinizi, duygularınızı, gerilimlerinizi ve en önemlisi de bunun hayatınıza kattığı mutluluğu paylaşırsanız, eşinizle yeniden ama daha farklı ve güzel bir noktada buluşabilirsiniz.

7. Bebek aç mı kalıyor yoksa?

İlk aylarda bebeğin güzel geliştiğini gösteren en önemli şey iyi besleniyor olmasıdır. Bu nedenle anneler bebeğin beslenmesi konusunda duygusal bir hassasiyet gösterebilirler.

Anne bebeği emziriyorsa, unutmayın ki, her ne kadar “doğal bir şey?” olsa da, emzirme anne ve bebeğin birlikte öğrenmesi gereken bir beceridir ve ilk başlarda herşey yolunda gitmeyebilir.

Böyle durumlarda etraftan “sütünün yetmediği, emzirmeyi beceremediği” gibi eleştiriler gelebilir. Siz lütfen annenin emzirme konusundaki güvenini sarsacak eleştirilerden kaçının ve onu başkalarından gelecek bu gibi eleştirilerden koruyun. Yalnızca emzirme konusunda gerçekten bilgili kişilerden tavsiye kabul edin (doktor, ebe, bebek hemşiresi gibi).

Öte yandan bebeği mamayla besleyen anneler de duygusal desteğe ihtiyaç duyabilir. Annelerin çoğu bebeği emzirmek ister ve herhangi bir nedenle emzirememesi durumunda başarısızlık, yetersizlik ya da sadece üzüntü duyabilirler. Eğer eşiniz bu tür bir üzüntü duyuyorsa “boşver, önemli değil” demek yerine, duygularına saygı gösterin, onu destekleyin ve dışarıdan gelecek eleştirilerden koruyun.